Bu kitabı yanlış hatırlamıyorsam iki sene önce okumuştum, internette gördüğümde konusu ilgimi çekmişti ama kapağında Amy Lee olduğundan soğumuştum biraz. (Amy Lee'yi severim sevmesine de kitap kapaklarında ünlü simalar olmuyor bence, keşke orjinal kapağını kullansalarmış.) Sonra Kadıköy Ada'da kitap bakarken gözüme çarptı aldım bende. Konusuna gelirsek Meridian kendini bildi bileli etrafında ölü böcekler, hayvanlar görür. Bunun sebebiyse onun ölüleri diğer tarafa geçirmek üzere görevlendirilmiş bir melek olmasıdır. Ailesinin yıllardır sakladığı bu sırrı öğrendiğinde bir takım olaylar sonucu büyük teyzesinin ( büyükannesi de olabilir tam hatırlayamadım.) yanına gönderilir. Gittiği kasaba soğuk, karlı ve gotik havası olan bir mekandı o yüzden çok hoşuma gitmişti. Ve birde büyük teyzesinin yanında çalışan Tens var, kitabın esas çocuğu. Biraz asabi olsa da Meridian'a duyduğu sevgi, onu sevme biçimi çok hoşuma gitmişti. Diğer kitaplarda ki gibi mükemmel erkeklerden değil -iyi ki değil.- çok daha gerçekçi bir karakter.
Kitabı sevmemde ki en büyük etkenlerden biriside kafa yorucu aşk üçgenlerinin olmaması, bir tek Tens vardı o da yeterliydi zaten. :D Genel olarak gotik ama içten içe sıcak bir havası vardı kitabın, zaten çok fazla karakter olmadığından ve olanlar da sağlam yapılandırıldığından sıkmadan okutuyor kendini. Gönül rahatlığıyla çoook severek okudum diyebilirim. Devamı çıkmadı gitti hatta yayınevine mesaj bile attım, üzerinde tartışıp geri döneceklermiş. Bu yazıyı okuyanlar Remzi Kitabevi'ne "meridianın devamı ne zaman gelir, arkadaşlarımla bekliyoruz lütfen çevirin." tarzı mesajlar atsa sevabına çok makbule geçer. :D
Orjinal Kapağı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder