11 Mart 2013 Pazartesi

My Mad Fat Diary



Kardeşimin "Abla böyle bir dizi var ama ben pek beğenmedim." demesiyle başladım My Mad Fat Diary'e.  Konusuna şöyle bir göz atmam bile tamam ben bunu izlerim dememe yetti. Muhtemelen Rae şişko olmasa, sadece asosyal bir tip olsa pek izleyesim gelmezdi ama burada bana benzeyen birinden bahsediyoruz. :D 

Dizi şöyle bir şey, 16 yaşında ve 105 kilo olan Rae Earl psikolojik sorunlarından dolayı akıl hastanesinde tedavi altındadır. Dört ay sonunda hastaneden ayrılır ve  yeni arkadaşlarıyla geçireceği günleri başlamış olur. Hastaneden çıksa da doktoruyla seanslarına devam eden Rae yaşadıklarını anlatmak, bir nevi rahatlama amacıyla günlük tutmaya başlar. Ama ne günlük! Yazarken ya güldüm ya ağladım ya da yüzümde bir sırıtışla izledim diyebilirim. Çünkü o kızın hissettiklerinin çok büyük bir kısmını bende yaşadım, ilkokulda az kutup ayısı demediler bana. Tabii bunda annemin ördüğü, beni olduğumdan iki kat daha şişko gösteren tüylü hırkamın da etkisi var ama şişkoydum yani. Hiç bir zaman zayıf olmadım, hala da öyleyim. Bu yüzden Rae'yi izlerken, o mutlu olurken kendim aynı şeyi yaşamış gibi sevindim. Bak yine hüzünlendim ya 1 sezon altı bölüm olur mu, 2014'e kadar kim bekleyecek şimdi? :(  

Dizinin bir diğer iyi yanıysa müzikleri. 1996 yılında yılında geçiyor ve dönemin müziklerini dinlemek için bile izlemeye değer. Bu arada kızların arasında geçenler ancak bu kadar iyi yansıtılabilirdi, dizi arkadaşlık ilişkilerini çok güzel işlemiş.



MMFD'yi bu kadar övmemin tek sebebi bunlar değil elbette, üç tane çok hoş çocuğumuz da var sağ olsunlar bu sefer de gözlerimizi bayram ettirecek karakterler koymuşlar: Finn, Chop ve Archie. Yani Rae'nin grubu üç kız üç erkekten oluşuyor. (Rae dahil.) Kızlardan birisi Rae'nin çocukluk arkadaşı Chloe, gruba dahil olmasını sağlayan kişi o. Diğeriyse şirin ve biraz saf olan Izzy. Bu arada Rae'nin hastaneden arkadaşları olan Tix ve Danny'i de unutmamak gerek. 


Rae Earl adında bir genç kızın günlüğünden yola çıkılmış dizide. Yani gerçek bir hikayeden esinlenerek yaratılmış ya da tamamen alınmış o kısmından emin değilim. Kitabı da bulunmakta fakat Türkçesi yok, yayınevlerine baskı yapmayı planlıyorum, o kitap en kısa zamanda çevrilmeli! Şimdi arkiler desem ki hemen başlayın, bu sefer altı bölüm şıp diye bitecek, 2014'ü bekleyen boynu büküklerden olacaksınız. Başlamasanız da bir türlü. İyisi mi siz karar verin izleyip izlemeyeceğinize. Unutmadan dizinin imdb puanı 8.7.

17 yorum:

  1. Bence tartışmasız en iyi geçlik dizileri Ingilizlerden ama resmen insanı süründürürler :D 2014 mü!?!!!? biraz acısınlar bize :( Bu arada izlerken aynı duyguları hissettim çok iyi anlatmışsın :) Erkekler içinse tek söyleyebileceğim tek şey:neden en yakışıklılar hep gay olur!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değil mi ya 2014 nedir, ve tama 2014 olsun ama sadece 6 bölüm olur mu bir sezon ya. :( Valla geleceğe dair korkularımdan birisi de hoşlanacağım birinin gay çıkması. :D Ve spoiler olmaz umarım, kimse gay değil dizide bu arada :D

      Sil
  2. ahh ben de dün bitirdim daha. ilk bölüm çok irite oldum açıkçası ama diğer bölümleri harikaydı. =))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hele ki son bölüm, hiyaa diye çığlık atacaktım da annemler uyuyordu. :D Neden irite oldun peki?

      Sil
  3. kız çok psikopat göründü gözüme ve annesiyle ilişkisi çok nefret doluydu sanki. sonraki bölümler o derece değildi ama

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben ilk bölümden çok beğenerek izledim, ama dediğini düşünenler de olmuş. =)

      Sil
  4. Hep gördüğüm halde hiç aa izliyim demediğim bi diziydi, ama sayende ben de başlıcam. İlgimi çektirttin :3
    2014e kadar beklemek işkence olur diye, dayanabildiğim kadar dayanır, yaz aylarında başlarım.

    YanıtlaSil
  5. Öh ama ya 2014 mü kim öle kim kala .. Ya benim yaşadıklarımın aynısı varya tabi ben rea kadar güçlü değilim onun kadar sorunumda yok .. Ama son bölümde öyle bir ağaldımki yüksek sesle!!Yani o kadar iyi işlemişlerki diziyi Fin gibi biri zaten anca dizilerde olur diyicem fakat öğrendiğime göre gerçek bir hikaye Rea'nın günlüğü.Sabırsızlanıyorum fakat 2014de kadar bekliceğime çook üzüldüm :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende çok üzülüyorum ama çekimi uzun sürüyormuş. :/

      Sil
  6. İngiliz-dizisi-sever biri olarak benim de taze keşfettiğim ama daha 4. bölümde olduğum dizi!! Rae'nin yaşadıklarını çok iyi anlıyorum, senin de yazdığın gibi ben de Rae kadar olmasa da lise yıllarında kilo alanlardanım :)
    Hem eğlenereki hem bazı yerlerinde kendimi bularak, hem de içim ezilerek izliyorum...
    Kitabı olduğunu duymuştum ama gerçek bir hikayeden esinlenildiğini bilmiyordum... Çok daha merak ettim şu an, umarım çevirirler!
    İngiliz dizilerinin tek kusuru sezonları kısa tutmaları sanırım...
    Dizi bitince bu konuda ben de yazmak istiyordum ve yazına rastladım! Eline sağlık, çok güzel bir yazı... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım çevirirler, devamını çok merak ediyorum.. :) Gerçek Rae Earl'ün fotoğrafını görmüştüm lise yıllarında çekilmiş, dizideki kadar şişko değil ama armut tipi olduğundan daha zayıf duruyordur belkide. Çok teşekkür ederim beğenmene çok sevindim. :)

      Sil
  7. Kesinlikle hayranlıkla izlediğim bir dizi.. Fakat bazen isyan etmeme sebep oluyor. Nedeni ise ; bizim okullarımız neden bu kadar modern değil, neden Finn (Nico Mirallegro) gibi birisi hayatımda yok, neden bizde onlar kadar rahat değiliz ve katı kurallara uymak mecburiyetindeyiz, neden hayatımızda bu kadar ekşın yok sadece dersler ev okul'dan ibaret ve neden Rea'ninki gibi bir terapistim yok.. Daha bunun gibi birçok soru -.- Ayrıca ciddi bir şekilde Finn'e aşık olduğumuda belirtmek isterim. Ve onun İngiltere'de yaşaması gerçeğide beni çıldırtıyor. Her neyse bu dizinin acilen kitabı türkçe olarak çıkması lazım. Tüm siteleri araştırdım ama yok. Hayır yani dizi birgün bitince ben sap gibi kalmak yerine kitabına başlayayım istiyorum.
    Forever Nico <3

    YanıtlaSil
  8. ben de şişkoyum arkadaşımın tavsiyesi sayseinde bu diziye başladım ve birçok şey değişti hayatımda benim gibi rea gibi birileri varsa tanışmak isterim

    YanıtlaSil
  9. Keşke Tix çıkmasaydı.O karakteri kendime çok benzetmiştim.Bende aynı olayları yaşadım.

    YanıtlaSil
  10. Dizinin final bölümünü izledikten sonra bu yorumlara yenisini eklemek gerek dedim vee yazıyorum :)
    Sence sonu nasıldı? Final bölümünü beğendin mi?
    Şahsen ben bir yandan beğendim, bir yandan hüzünlendim... Sonra da aslında beğenmediğimi anladım, Finn yani... :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Final bölümünü bazı açılardan beğendim bazı açılardan beğenmedim. :D Hatta bununla alakalı yeni bir blog yazısı girsem sanırım iyi olacak :3 Finali çok hızlı oldu açıkçası facebook sayfasında bu bölüm final dediklerinde şok oldum, hiç beklemiyordum. :D Her şey çok hızlı gelişti yani mesela bu son bölümde olanlardan 3 bölüm çekseler belki daha iyi olabilirdi. Son sahnede ben de çok hüzünlendim. Finn mevzusunun öyle olacağını tahmin etmiştim ama çok ani oldu :/ MMFD bizim hayallerimizin dizisiydi ama sonunu gerçekçi bitirdiler ondan üzüldük sanırım :0

      Sil