20 Kasım 2013 Çarşamba

Kitap Yorumu: Mekanik Prenses - Cassandra Clare


Cehennem Makineleri Serisi'ne Ölümcül Oyuncaklar'dan önce başlamıştım. Kitabın türkçesinin ilk çıktığı zamanlardı, hep uğradığım bir sahafta birden fazla kopyasını görünce merak edip almıştım. (Not: o sahafı sonradan hiç sevmedim bir sahafa göre pahalı satıyordu ve nihayetinde gayet işlek bir yerde olmasına rağmen kapandı.) Kitabın başlangıcında Will'in bir iblisi parçalama sahnesi vardı, tiksinmiştim bu ne biçim başlangıç demiştim falan. Tabii nerden bileyim o seri çok ünlü olan Ölümcül Oyuncaklar'ın geçmiş zamanları niteliğinde çıkmış. Gölge Avcıları'nı kısa sürede benimsedim, Cassandra nefilim olayını harika bir üslupla ele almıştı. İlk kitap soru işaretleri ile bitince ve ikincinin çıkmasına baya uzun bir süre olunca Ölümcül Oyuncaklar'a sardım ben de. Cehennem Makineleri kadar güzel gelmese de ilk kitap olan Kemikler Şehri'ni sevmiştim. (gerçi şu an ikisini birbirinden ayıramıyorum eşitler gözümde.) Zaman geçti, Mekanik Prens çıktı, yine şaşırtıcı olaylarla bitti. Ben başından beri Jem'i sevdim açıkçası Will'i hep eksik bulmuşumdur. O yüzden Mekanik Prenses'de ne olacağını ve nasıl biteceğini çok merak ediyordum. Kitabı okumaya başladığımda dedim eğer Jem'e bir şey olursa daha da bu kadının kitaplarını okumam. Oldu mu olmadı mı orasını anlatmıyorum tabiki de spoilera kaçmasın. Seriyi okuyanlar bilir Jem ölümcül bir hastalığın pençesindeydi ve herkes ona öleceği gözüyle bakıyordu.

Kitaplarda görünce yeter artık dediğim şu gereksiz aşk üçgenleri maalesef bu seride de var. Tessa serinin ilk başlarından itibaren hep Will ve Jem arasında kaldı. Kimi diğerinde daha çok sevdiğine bir türlü karar veremedi. Neyse ki Tessa'nın ne tür bir varlık olduğu gizemi koruyordu da aşk üçgenine daha az sinir oluyordum. Zaten Jem gibi biri dururken neden Will'i de sevdi hiç anlam veremedim. Sanırım seriyi sevenlerin çoğu Team Will ama ben en başından beri Jem'i tercih ettim. 

Bu yazı aslında sadece Mekanik Prenses'in yorumu olacaktı ama seriyi okumayanlar da spoiler almadan az biraz bilgi sahibi olsun dedim. Ben de o ara içimi dökmüş oluyorum falan. :P İkinci kitabı bitirdiğimde kafamda oluşan ana fikir "Allah Belanı Tessa"ydı. Cidden kız tam bir süzme, ne yapacağını bilmeden hareket eden bir ergen. Seriyi okuyup Tessa'ya hak veren var mı bilmiyorum, sanmıyorum olduğunu. Son kitabı sadece Jem ve Tessa'nın ne olduğunu öğrenmek için okudum. Diğer sahnelerde çok keyif almadım açıkçası. Neyseki son kitap Tessa'nın ne tür bir varlık olduğu üstüne kuruluydu da okuttu kendini. Bu arada seri bu üç karakterin etrafında dönmüyor tabiki de. İkinci kitap da ortaya çıkan Lighwood kardeşleri de çok sevdim. Özellikle abi Giedon'u. Aslında seride o kadar çok karakter var ki ve Cassandra hepsiyle ayrı ayrı ilgilenmiş, hepsinin sonunda ne olduğunu görebiliyoruz. Bu yüzden bu kadının yazdıklarına bayılıyorum.


***Devamı serinin ilk iki kitabını okumamış olanlar için spoiler içerir.***


Mekanik Prens'de Tessa Jem'le evlenmek isteyince hönk diye kaldım. Yahu kızım sen Will'e aşık değil miydin neden kabul ettin o teklifi. Jem'i üzecekti sonradan biliyordum. Will'e de üzüldüm neden derseniz salak gibi yıllarca bir iblisin lafı yüzünden insanları kendinden uzak tutmuş. Tam gerçeği öğreniyor Tessa'ya açılacak kız artık başkasıyla nişanlı. Olayın suçlusu Tessa ve değişken tavırları kesinlikle.

Mekanik Prenses'i fuardan aldım, çıktığı ilk zamanlarda alamadım yani. Serinin son kitabı olduğu için üzüldüm ama uzatılacak bir konusu yoktu zaten. Kitap başlangıçta durağandı Jem'le Tessa'nın evlilik hazırlığına odaklıydı. 150 sayfa sonra falan olaylar oldu. Bu arada size önerim arka kapağı okumayın çünkü resmen spoiler bilgi koymuşlar. Mekanik Prens'de seriye dahil olan Will'in kardeşi Cecily de ön planda kitapta. Gölge Avcısı eğitimi alıyor, bana biraz ÖO'daki Isabel'i çağrıştırdı.

Kitabın sonundan kesinlikle tatmin olmadım. Mortmain'le savaş olacağı belliydi tamam, Tessa'nın ne olduğunu da öğrendik o da tamam. Ama sonunda öyle saçma bir şey yapmış ki yazar insan ne gerek vardı diyor. Tessa'nın iki kişiye birden aşık olmasını ispatlamak ister gibi bir son olmuş. Tek iyi yanı yıllar sonra kime ne olduğunu öğrendim. Hep diyorum zaten Tessa yerine daha mantıklı bir karakter koyulmalıydı. 

***Bu kısım da Mekanik Prenses spoilerları da olacak***



Cecily ve Gabriel Ligthwood birleşmesi kitapta en memnun kaldığım şeylerden biri oldu. Abisi Giedon'la Sophie'nin evlenmesi kadar sevinmesem de o ikili çok uyumlu bence.

Kitabın en sevdiğim çifti kesinlikle Giedon ve Sophie'ydi. Giedon'un kızın peşinden umutsuzca koşturması çok şirin geldi bana. Neyse ki sonunda mutlu oldular. :)

Tessa Will'e evlendi ve bu beklenen bir şeydi ama ne düğün gününden ne de sonrasından yeteri kadar bahsedilmiyor kitapta. Ve Jem'in sessiz kardeş olup, iyileşince tekrar insan olması saçma geldi bana. Sessiz Kardeş olmak demek kendini onlara adamak demek değil miydi, tekrardan insan olmamalıydı bence hep öyle kalmalıydı. Cassandra bunu yaparak Jem sevenleri memnun etmek istemiş ama ben hiç memnun kalmadım. Hikayenin bu kısmı sanırım Kayıp Ruhlar Şehri'ndeki savaştan sonra geçiyor. Tessa ölümsüz olduğundan Jem yeniden insan olunca yeniden bir araya geliyorlar. Dostane bir birliktelik olsa neyse derdim ama sevgili olmaları? Benim için saçmalıktı. 

Tessa'nın yarı nefilim yarı iblis olduğunu öğrenmiş olduk. Ben insan + iblis olur diye düşünmüştüm ama Mortmain'in planı baya iyiymiş. Bu arada hani bir sahnede Gabriel'le Cecily bitki almak için bir dükkana gidiyor ve cücemsi adam bunlara iblislerle alakalı resimler gösterince Gabriel dövüyordu ya, sonradan o dükkana uzun boylu bir gölge girdi ve adama zarar verdi falan. Kimdi o ben hiç anlamadım o kısmını. Gabriel sonradan adamı benzetmek için mi döndü yoksa başka birisi miydi?

****Spoiler Bitti***




Mekanik Prenses sonu hariç beğendiğim bir kitaptı. Seriye başlamayı düşünenler varsa gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. 

Puanım:


12 yorum:

  1. bende bu seriye baslamak istiyorum ama önce ölümcül oyuncaklar serisini okumalıyım sanırım.Çok güzel yorumlamıssın eline sağlık :)

    http://kitaplarvebulutlar.blogspot.com.tr

    YanıtlaSil
  2. bunu oku bence blog sahibi: dört numara benim PİTTACUS LORE
    bir araştır hakkında pek bilgi yok ama olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap çıkalı oldu baya, filminden sonra kitabını basmıştı Artemis yanlış hatırlamıyorsam. O zamanlar almakla almamak arasında kalmıştım almamışım. :D Devam kitapları da çıktı sanırım öneri için teşekkürler.

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Evet buradan bakabilirsin : http://www.imdb.com/title/tt1464540/

      Sil
  3. Gerçekten yıkıldım. Hem Will hem de Jem mi? Yok artık ??? 2. Kitaptayım daha ama sırf ne olacak bu 3'lünün hali diyerek spoi almak istedim ve kitaptan gerçek anlamda soğdum :((
    Yorumun güzel olmuş ellerine sağlık ama kitap beni üzdü :'(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası ben de o kısımdan hiç hoşlanmamıştım ama kitap genel olarak çok güzeldi oraya bakıp moralini düşürme bence =)

      Sil
    2. Evet ilk kitabın konusu çok hoşuma gitmisti ama yine de kitabın aşk kısmı daha çok ilgimi çekmişti =)

      Sil
  4. Bu seri en sevdiğim seriler arasında ama bende o son bölüme çok sinir oldum tessa nın kararsızlığı da çok sinir bozucu cehennem makinelerini ölümcül oyuncaklar kadar sevmeme rağmen tessa yı clary kadar sevemedim. bir şey beceremeyen kadın karakterlerden hoşlanmam zaten. yorumun çok güzel ama Henry ve charlotte a yer vermemen üzücü onları çok seviyorum sonuçta biri ölümcül oyuncaklardaki pek çok aletin mucidi biri ilk kadın konsül

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası Tessa - Jem - Will üçlüsüne ve etrafında gelişen aşklara o kadar çok odaklandım ki Henry ve Charotte aklıma gelmedi yorum girerken. :D

      Sil
  5. Cücenin ikinci defa dükkanına giren kişi Tessa'nın dedesi. Stark bilmem ne? Hatta ondan sonra Charlotte ile görüşmeye gitti. Tessa'nın kendi torunu olduğunu açıklamak için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın üstünden biraz zaman geçtiği için o kısımları hayal meyal hatırlıyorum ama doğrudur, açıklama için teşekkürler. :)

      Sil