Başladığı ilk günden beri fuar hakkındaki her yazıyı, her
fotoğrafı, her yorumu okumaya çalışan, gitmek için gün sayan ve son dakika da
az daha gidemeyecek olan (üç buçuk attığım dakikalar) ben nihayet fuara gittim!
:3 Bu seneki Tüyap Kitap Fuarı’nı tanımlamak için tek bir kelime isteseler
kalabalık derdim. Aşırı bi’ kalabalık hem de. Gitmek için Cuma günün seçmez
olaydık diyorum tüm ilköğretimlileri toplamışlar salmışlar fuara. Tabii ki o
çocukların kitaplarla erken yaştan haşır neşir olması süper bir şey ama
gitmeden önce bazı hazırlıklar yapılsa mesela öğretmenleri her çocuktan hangi
kitapları almak istediklerine dair bir liste yapmalarını istese, oradan oraya
koşturmamaları gerektiği ile ilgili bir uyarsa falan… Hem çocuklar daha
bilinçli gider hem biz onların itiş kakışları arasında kaybolmamış oluruz.
Resimde de gördüğünüz gibi çok kalabalıktı, gitmek için en
kötü günü seçmişiz sanırım ama olsun. Kalabalık muhabbetini uzatmadan bitiriyor
ve hangi kitapları aldığıma geçiyorum.
Fuarda ilk olarak uğramak istediğim yer Metis Yayınları’ydı.
Yerdeniz Serisi’ni set halinde satıyorlar güzel de bir indirim yapmışlar. Uzun
zamandır almak istediğim bir seriydi, fuardan alınca daha bir hoş oldu.
Daha sonra kalabalıkta sürüklenerek ilerlerken Aspendos
Yayınları’nı gördüm. Üç kitap 20 lira ve
yeni çıkanlar %50 indirimli olmak üzere iki kampanyaları var. Stant görevlisi
çocuklara yeni çıkanların 3 kitap 20 kampanyasına dahil olmadığını anlatmaya
çalışırken Günahkar Doğan, Lanetli Yıldız ve Sessiz İntikam’ı alıp hızlıca
ayrıldım. Günahkar Doğan ve Lanetli Yıldız
cadıları konu alan bir serinin ilk iki kitabı. Almayı hep erteliyordum, dedim hazır fuarda kampanya var kaçırma al Berfin. :3 Sessiz İntikam’ı bir
blogda görmüştüm, klasik romance gibi ama hem kapağı hem de konusu ilgimi
çekti. Anlaşmalı evliliklerden doğan aşkların olduğu kitapları hep sevmişimdir.
Magisterium’u alacağımı fuara gitmeden duyurmuştum, Dogan
Egmont’u bulur bulmaz da aldım. %20 indirimleri var yani fiyatlar meh meh ama
burada Cass ve Holly Black’in birlikte yazdığı bir kitaptan bahsediyoruz. *.*
Martı’ya gittim geldim, gittim bi daha gittim ama ilgimi
çekmedi kitapları. He indirimleri süper ona diyecek lafım yok. Ciltli kitapları
15, diğerleri 10tl’ydi.
Dex’den sadece Meleğin Düşüşü’nü aldım. 4tl ve 9 tllik kampanyaları dışında pek bir
şeyleri yoktu a bir de Kocan Kadar Konuş 15tl’ydi. Ama indirimde güzel
kitapları var yani, Holly Black elinden çıkan Lanet İşleyiciler Serisi’nin ilk
kitabı 5, diğer iki kitabı 9ar tl gibi mesela. ^^ Afişlerinde Daemon'u görünce bir duygulandım o ayrı tabii. Üstteki o Batman giyen kız benim bu arada gereksiz şişman çıkmışım ama neyse. :D
İthaki indirimleri fena değildi, stantlarına birden fazla
kez gittim. Koralin’i elime almışken görevli şirin kız bu 10tl olur dedi ben de
aa alayim o zaman diye gaza gelip aldım. Zaman Çarkı Seri’si 800küsürattan
500lü bir fiyata inmiş bu arada, çok istiyorum diyorsanız kaçırmayınız derim.
Poelar %50 indirimde, yine bazı setler baya indirimdeydi. Onların diğer kollarından biri olan Yabancı’ya
da şöyle bir bakındım ama ilgimi çeken bir şey yoktu.
Pegasus’a gelecek olursak. Adamların kitapları süper ve
süperliğiyle doğru orantılı olarak baya pahalı. %25 indirimle Cadıların Keşfi
ve devam kitabı olan Gecenin Gölgesi’ni aldım. Okumayı çok istediğim kitaplardı
evet ama 44tl bayılınca birazcık içim acıdı, depolarından ikisini 35e alırdım
ama olsun. Fuardan almak ayrı güzel oluyor hem. Stant görevlisi kız çok tanıdık
geldi meğer Kitap Oburları’ndanmış.
Sonra Yeni Dünya’nın çevirmeni ve TheReadingLady bloğunun sahibi Onur
abla ile tanıştım. Yeni Dünya’nın turunu biz yapmıştık, kitap gördüğü ilginin
kat ve kat fazlasını hak ediyor geçekten Pegasus’a uğrayacaksanız Yeni Dünya’yı
alın temposu hiç düşmeyen çok iyi bir distopyaydı.
Parodi standını arayıp bulamamıştım, küçük şirin bir stantları
varmış meğer. Kitaplarının çoğu 10, bir kısmı ise 5tl’ydi. Kayıp’ı ilk
aldığımda 10 sanıyordum stant görevlisi çocuk beş deyince şaşırdım diğer almak
istediğim bir kitabı daha aldım. (Merlyn) 3. Salon 102 numarada olması lazımdı
kenar stantlardan birindeler mutlaka uğrayın.
On Küçük Nefes’i ise Hyperion’dan 12ye aldım, %25 gibi bir
indirimleri vardı sanırım. Bu arada sahaf kısmına uğramayı unuttum daha doğrusu
ilk başta nasıl geçeceğimizi bulamadık yemek yedikten sonra bakarım diye aklıma
not ettim ama o kalabalıkta kaynadı gitti. Sahaflara uğramadan dönmeyin derim,
Epsilon’un Yabancı’sı için bakınacaktım ama dediğim gibi bulamadım. :D
Fuar’a bizim okuldan
(MSGSÜ) kalkan ücretsiz servislerle gitmiştik dönüş saati çok geç olduğu için
metrobüsle döndük. Zaten servisler
sadece haftaiçi var, haftasonu Anadolu yakasından metrobüsle rahat gidebilirsiniz. Uzun sürüyor ama çok
dolambaçlı değil en azından.
Bir fuar senesini daha böylelikle kapatmış olduk. Okumam
gereken 90a yakın kitap biriktiğinden kitap almayı kendime yasaklıyorum, artık
alışverişten ziyade yorum yazıları koyacağım yani. Fuarla alakalı başka
sorularınız ya da gittiyseniz anlatmak istedikleriniz varsa yorum atmayı
unutmayın, herkese iyi günler!