19 Şubat 2015 Perşembe
Okuyorum: Locke Lamora'nın Yalanları - Scott Lynch
Centilmen Piçler Serisi'nin ilk kitabı Locke ve çetesinin hırsızlık maceralarıyla başlıyor. Aslında kitaba başlayalı çok oldu ama araya tur kitabı girince bekletmek zorunda kaldım. 90lı sayfalara yeni geçmiş olmama rağmen kurguya kapıldım gidiyorum diyebilirim. İlk sayfalarından bu kadar iyi olan bir kitabın devamının mükemmelliğini hayal edemiyorum. *.* Hakkındaki yorumları az biraz inceledim, baya beğenilen bir kitap. Bakalım bitirince benim yorumum nasıl olacak. ^_^
15 Şubat 2015 Pazar
Özgecan Aslan
Bu ülkede canavarlarla birlikte yaşıyoruz. Sadece erkek
oldukları için her kadına istedikleri muameleyi yapma hakkına sahip olduğunu
düşünen canavarlarla. Bu yazıyı okuyan tek bir kadın bile ben bu yaşıma kadar
hiçbir şekilde tacize uğramadım diyebiliyor mu çok merak ediyorum. Taciz günlük
yaşamın klasikleşmiş bir parçası haline gelmişken geçtiğimiz günlerde o
canavarlar canımızdan can aldı. Özgecan’ı aldı bizden. Cuma akşamından beri
ağlıyorum. O kadar güzel, o kadar masum duruyor ki. Diyecek söz bulamıyorsun
çünkü yok. Bu noktada artık diyecek söz yok. Hiç tanımadığımız bir kız bir anda
kız kardeşimizmiş gibi yüreğimizi yakıyor. Aklıma kendi hayatım geliyor.
Lisedeyken minibüste otobüste sırt çantama arkadan baskı yapanlar, sırf o
yüzden asla indirmezdim çantamı yere ne kadar ağır olursa olsun. Otururken
kolunu koluma deli gibi yapıştıran insanlıktan çıkmış yaratıklar, o kolumu
indirsem elini kim bilir nereye götürmeye çalışacak. Hepsi de 15- 16 yaşlarındayken yaşandı,
küçükken korktuğum yaşlarda. Sessiz sessiz yolun bitmesini bekliyorsun, belki
şansına bir teyze görüyor da yardım ediyor sana. Artık susmak istemiyorum,
artık sen de susma! Bu canavarların yok olması için daha kaç kadın ölmeli,
kaçımız tacizlerle boğuşmaya devam etmeliyiz? Üzüldüm deyip geçme, hem kendin
hem Özgecan hem de adlarını bilmediğimiz tüm kadınlar için sessiz kalma. Yarın
siyah giyin, yarın işe, okula giderken bu canavarlarla karşılaşırsan sesini
yükselt, diğer kadınları da kolla. Yarın ve sonraki her gün bunu yap, tepkini
belli et. Benim annem bu olaydan sonra bana kendini kolla biber gazı taşı diyor
ama babam da erkek kardeşime kızlara saygılı davran iyi insanlarla arkadaşlık
yap diyorsa bunu her baba ya da her anne oğullarına yapmalı. İsterse üç yaşında
bebek isterse 30 yaşında adam olsun oğlunuzu karşınıza alın ve konuşun.
Kızlarınız zaten yılların getirdiği içgüdü ile her şeyin farkında. Hepimizin
başı sağ olsun, Allah Özgecan’ın ailesine sabır versin.
Bu acı da içimizde bir yerde hep dursun.
5 Şubat 2015 Perşembe
Takas İle Gelen Kitaplar
Kitap takası yapmak kitaplığınıza
yeni kitaplar katmanın en güzel yollarından biri. Hem siz almak istediğiniz
kitaplara sahip oluyorsunuz hem de bir daha okumam diyerek bir köşede
beklettiğiniz kitaplar başkasının elinde yeni bir cici olmuş oluyor. *.* Bu takasımı Ukitap adlı siteden tanıştığım
çok tatlı bir üye ile gerçekleştirdim. Sahafa gidip kitap verseniz üç kitaba
bir kitap tarzı bir şey diyeceklerdir muhtemelen ve bu insanın hevesini kaçıran
bir durum. Ukitap’ta ise her üye takaslık, satılık ve istediği kitapları
ekliyor, takas yapılmak istenen kitaplar üyelerin kararı ile belirleniyor. Çok çeşitli kitapların bulunduğu bir ortam, eski kitaplarınız
biriktiyse ve takasla yenilerini almak isterseniz mutlaka göz atın derim.
Aldığım kitaplara gelirsek, Elantris,
Yaşlı Adamın Savaşı Serisi, Kardan Kız ve Uçabilen Kız bana gelenler. Özellikle
Uçabilen Kız’ı uzun zamandır almak istiyordum nihayet kavuştum. Doğuştan uçma
yeteneği olan Piper’in başından geçenleri anlatıyormuş. Arka kapağında yazanlar
haricinde kitap hakkında pek bir şey bilmiyorum ama seveceğime eminim. Kardan
Kız kapağı aşırı tatlı olan bir kitap, çocuk özlemi olan bir çift ve yaptıkları
kardan kız ile başlayan hikaye fazlasıyla övgü almış. Yaşlı Adamın Savaşı Serisi’ni çok duymadım
neden derseniz bilim-kurgu türüyle pek aram yok. Uzay temalı kitaplara karşı
bir önyargım var maalesef. Takas öncesi seriyi biraz araştırdım ve baya
beğeneni olduğunu gördüm. Serinin tüm kitaplarını almış olduğuma seviniyorum,
umarım beğenirim. Elantris’e gelecek olursam, bu kitabı ilk çıktığı zamanlarda
kitapçıda baya incelemiştim. İlgimi çekmişti ama alacak kadar değil. Geçtiğimiz
günlerde yeni kapakla bastırdılar ama bana kalırsa eskisi daha güzel. Tek kötü
yanı puntosunun çok küçük olması. Umarım okurken gözlerimi ağrıtmaz. O.o
En başta da dediğim gibi kitap takası yapmak
gerçekten güzel bir şey, illa kitabımı ilk ben okumalıyım demiyorsanız siz de
takaslık kitaplarınızı bloğunuzda paylaşabilir ya da Ukitap’a üye
olabilirsiniz. Bu arada üyelik için davetiye gerektiğini belirteyim. Ve
maalesef ben davetiye verme hakkı olan üyelerden değilim, sanırım sadece çok
işlem yapmış olanlar üye davet edebiliyor. Kitaplardan okuduklarınız varsa
nasıl bulduğunuzdan bahsederseniz sevinirim.
3 Şubat 2015 Salı
Instagram Hallerim
Son zamanlarda telefonumda kullanmayı en çok sevdiğim
uygulama Instagram oldu. Bloga her an girip okuduklarımdan bahsedemiyorum ama
oradan düzenli bir şekilde okuduğum ve sevdiğim kitapları paylaşabiliyorum.
Diğer blogger& kitapseverlerin okuduklarını da daha rahat takip ediyorum.
Mesela şu an okuduğum kitabı blogdan önce instagramdan paylaşmışım. *-* Bir de
Goodreads var tabii, genellikle
yorumları buraya koymadan önce GR üzerinden kısa bir görüş yazısı yazıyorum.
Goodreads’e üye değilseniz mutlaka olun derim.
Instagram hesabı olanlar benimkine buradan ulaşabilirler,
herkese iyi geceler. ^_^
1 Şubat 2015 Pazar
Ocak Ayında Okuduklarım / 2015
Herkese merhaba! Yazmayalı çok uzun oldu biliyorum, asıl
bilgisayarımın klavyesinde sorun var. Şu an laptopumdan yazıyorum ama evde
kablosuz ağ olmadığından yayınlamak için masaüstüne göndereceğim. Ya işte böyle
zor koşullarda bloğuma yazı koymaya çalışıyorum. :D Yazının konusuna gelecek
olursak, ocak ayında dört tane kitap okudum. 2015’in ilk ayı için bu rakam iyi sayılır
ama önümüzdeki aylarda daha çok okumak istiyorum. Geçen sene özellikle yaz
aylarından sonraki dönemde hiç kitap okuyamadım desem yeridir. Bu yıl onun
açığını kapatıp kitaplığımdaki okunmamış tüm kitapları bitirme gibi bir hayalim
var ama bakalım.
Ocak ayında okuduğum kitaplar: Undine, Çavdar Tarlasında
Çocuklar, Cadının Oğlu ve Cennet Ateşi Şehri’nen oluşuyor. Undine gotik –
romantik severlerin beğenerek okuyacağını düşündüğüm kısa bir öykü. 1809’da
Friedrich De La MotteFouque tarafından yazılmış. Ortaçağ şövalyeleri ile peri
masalı birleşimi olan öyküyü çok beğenerek okudum. Çavdar Tarlasında Çocuklar
okumakta geç kaldığım kitaplarımdan biriydi. Çok özgün bir kitaptı gerçekten
iyiydi. Yani o kadar sıradan bir konuyu aktarmak, bu kadar iyi aktarmak herkesin
yapabileceği bir şey değil. Karakterlerin küçük detaylarla canlandırılması
olsun, yazım dili olsun (çevirisinin çok iyi olduğunu belirteyim)
bitirdiğinizde üstünde düşünmek isteyeceğiniz bir eseri bitirdiğinizi
hissediyorsunuz. Okumayan herkese şiddetle tavsiye ederim.
Cadının Oğlu hakkında bir inceleme yazısı yazmıştım. Buradan
ona bakabilir ve kitap yorumunu okuyabilirsiniz. ^^ Ve son olarak Cennet Ateşi
Şehri… En sona en iyisini sakladım. 6 kitaplık Ölümcül Oyuncaklar Serisi’nin
son kitabı. Hem kitabın hem de serinin detaylı incelemesini yapacağım, ve seri
sonu kitabı olarak Cennet Ateşi Şehri’nin uzun zamandır okuduğum en tatmin
edici son olduğunu belirteyim. Cassandra’nın Cehennem Makineleri Serisi’ni de
okumuştum ve sonundan çok memnun kalmamıştım ama bu seferki öyle olmadı. Hem
her karaktere ne olduğunu kimseyi atlamadan detaylıca
aktarmış hem de ileriki serisinde neler olabileceğine dair açık bir kapı
bırakmış. Ahh ah zaman geçiyor, seriler bitiyor. L
Çok sevdiğiniz bir seriye veda etmek hiç kolay olmuyor gerçekten. O
karakterlerle bütünleşmişken pat diye kopmak şok etkisi yaratıyor desem yalan
olmaz. Neyse ki gölge avcılarını anlatan yeni bir seri gelecek, onu düşünerek
avutuyorum kendimi.
Ocak ayında okuduklarım böyleydi. Siz geçtiğimiz ay neler
okudunuz?