13 Şubat 2017 Pazartesi

Rüzgarın Adı - Patrick Rothfuss / İnceleme


"Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur."

Gecikmiş bir inceleme yazısından herkese merhaba. Rüzgarın Adı'nı üç gün önce bitirdim. Kitabın etkisi gitmeden yazısını yazmayı planlıyordum ama hastalandım ve bilgisayar başında bırak yazı yazmayı, film izleyesim bile gelmedi. -_- Neyse ki Goodreads yorumum ve okuma defterime aldığım notlar var. Bu arada okuma defteri tutmaya başladığımı söylememiştim değil mi? Kitabı okurken kaydetmek istediğim alıntıları ve bitirdiğimde düşüncelerimi yazmak için bir defter tutmaya başladım. Güzel bir kitabı bitirince bilgisayar ya da telefon klavyesiyle rahat rahat yazamıyorum. Kağıt kalem daha iyi geliyor. Rüzgarın Adı bitince de öyle oldu mesela. Defter biraz daha dolduktan sonra burada paylaşırım, şu an için çok boş ve benim bile bazı kısımlarını okuyamadığım karalama yazılarla dolu. :D 

Epik fantastik türüne bir türlü ısınamadım. Tüm o savaşlar, ülkeler ve isimlerini karıştırmama sebep olan sayamadığım kadar çok karakterler beni bunaltıyor. Gotik edebiyatın fantastikle birleştiği kitapları keşfettikçe epik fantastikten iyice uzaklaştım. Liseden beri de nadiren epik fantastik okudum. Zamanla türe karşı bir soğukluğum oluştu. Rüzgarın Adı'na kadar en az 2- 3 senedir epik fantastik okuduğumu hatırlamıyorum. Bu kısa ön bilgiden sonra söyleceğim ilk şey şu ki; Rüzgarın Adı epik fantastiğe karşı duyduğum tabuyu yerle bir etti. Hatta kitaplığımda okunmayı bekleyen epik fantastikleri en kısa zamanda okumayı istememi sağladı. 

4 Şubat 2017 Cumartesi

Avalon'un Sisleri 1. Kitap: Büyü Ustası - Marion Z. Bradley / İnceleme


Marion Zimmer Bradley'nin yazdığı Avalon'un Sisleri Serisi, Arthur döneminde yaşanan tarihi olayları masalsı bir dille aktaran şahane bir kitap. Dört kitaptan oluşan serinin birinci kitabı olan Büyü Ustası hem bilgilendirici hem de merakla okumanızı sağlayacak bir kurguyla yazılmış. Kitapta ilk olarak Hristiyanlığın Pagan inanışları ve kadınların özgürlüğü üzerinde kurduğu baskıyı gözlemleyebiliyorsunuz. Kilisenin yaptığı bu baskılar eleştirel bir dille anlatılmış. Feminist yaklaşımla yazılan mistik - fantastik kitapları çok seviyorum. Bradley bu kitabında kadın karakterleri ön plana çıkarmış ve onları başarılı bir şekilde işlemiş.