Filmi Çıkacak Kitaplar #1

Kitabını okuduğumuz bir şeyin filmi çıkınca ne kadar sevindirik oluyoruz değil mi? Özellikle ben Açlık Oyunları'nda çok pis heyecan yapmıştım aylar öncesinden. Filmi kitaptan aşağıda bulanlar çoğunluktaydı, bende kitap kadar iyi olduğunu düşünmüyorum ama izlediklerim arasında kitaptan filme uyarlamasını en başarılı bulduğum film kesinlikle Açlık Oyunları. Bu kışta Açlık Oyunları kadar sevmesemde
beğenerek okuduğum iki kitap beyaz perdeye çıkıyor. Bunlardan ilki  Kami Garcia ve Margareth Stohl'un yazdığı paranormal romance türündeki Muhteşem yaratıklar.

Liebster Blog Award

Saklanma Kabı adlı blogun sahibi beni mimlemiş! Öncelikle kendisine teşekkür ediyorum. Blog konusunda yeni olduğum için önce bir şaşırdım ne bu Liebster Blog Award diye. Hayır ödüllü bir şey olarak geçiyor aday gösterdim denilince merak ettim. sonra araştırınca öğrendim ki bu bloggerlar arasında gerçekleşen şirin bir etkinlikmiş. Kazanmak ya da kaybetmek gibi bir durum yok, bir çeşit mimmiş yani. Amaç takipçi sayısı 200'den az olan tanınmamış blogların yayılmasını sağlamak. Bir takım kuralları var, onlara bakacak olursak;

Size sorulan soruları yanıtlayıp, hakkınızda ki 11 gerçeği yazıyorsunuz. 
Soruyu soran blogu da link olarak koyup teşekkür ediyoruz. 
Diğer bloglara sormak için 11 adet soru hazırlıyoruz, bloglara seni mimledim tarzı yorumlar bırakıyoruz. :D 
Liebster Blog Award resmini de koymayı unutmayın! :)

Bana sorulan sorulara geçecek olursam;

Tozlu Raflardan Çıkanlar

Öncelikle bu tozlu rafların gerçekten tozlu olduğunu belirterek yazıma başlamak istiyorum. O kadar çok toz yuttum ki artık ağzımda rahatsız edici bir tat kaldı. Bu kadar tozu boşuna yemedim tabii, evdeki annemden kalma  okumak istediğim kitapları ayıkladım. Ayıklarken ilkokul ve ortaokulda okuduğum, okumadan bıraktığım kitapları da aldım. Odamın tozunu almak adına başladığım temizlik maceramın büyük bir kısmında kitaplarla uğraştım yani. Sonuç olarak kitaplığımı tam istediğim gibi olmasa da düzenlemiş oldum. Bulduğum kitapların bir kısmını da burada paylaşayım dedim, seviyorum eskiyi anmayı. :)

Soğuk Öpücük - Amy Garvey

Bazen Ölüm Bile Ayıramaz...
Güzel bir temmuz gününde, talihsiz bir kaza Danny'yi Wren'den ayırır. İlk büyük aşkını kaybetmenin acısına asla dayanamayacağını düşünen Wren için bunu kabullenmek çok zordur. Ailesindeki bütün kadınlar gibi birtakım gizli güçlere sahip olan ama bunları nasıl kullanacağını bilemeyen Wren, sevgilisini geri getirmek için sihir dünyasının kapılarını aralar. Ama geri gelen Danny sadece, Wrenin âşık olduğu delikanlının içi boş kabuğudur. Buz gibi dokunuşu ve atmayan kalbiyle, bir zamanların hayat dolu Danny'si değildir o artık.Wren artık Danny'yi gizli tutmak, sonsuza dek bir ölüyle yaşamak zorundadır. Bu sırada okuluna yeni gelen Gabriel onun sırrına ortak olur. Ama Wren kendini soktuğu bu durumdan yine kendi çıkmalıdır. Yapmak zorunda oldukları ona tekrar büyük bir acı yaşatacak olsa da…

American Horror Story

Vampir Günlükleri Çok Bozdu!

Şu an dördüncü sezonu yayınlanan Vampir Günlükleri'ni bilmeyen yoktur herhalde. Vampiriydi cadısıydı kurt çocuğuydu derken fantastik severleri (özellikle de kızları ;) ) fazlasıyla tatmin eden bir dizi idi. Oyunculuklarını yeterli bulmasam da geçen yaz başladım bir kere izlemeye devam ettim. Başlarda güzeldi her sezon farklı bir kötü oluyor sonra buna alışıyorsun zararsız gözüküyor hatta beğeniyorsun falan. :D (Klaus misal <3 ) Diziyi takip etmeyenler için söyleyeyim esas kızımız Elena  -aptal ötesi bir karakter-  ve iki çocuğumuz var; Stefan'la Damon. İkisi de Elena'ya aşık,

Finaller, ödevler ve öbür cinler...

Finaller ve ödevler yüzünden  blog'umu ihmal ettim sevgili okurlarım ama ben hala buralardayım. Hedeflediğim üç kitabı bile bitiremedim yani bu hafta okuyacaklarım yazısında paylaştığım kitapları kısmetse çarşamba gününden sonra okuyacağım. Hayır bari sınavlar iyi geçse ama yok, şehir plancılığı bana göre değil mi dostlar korkmaya başladım artık her yerde örüntüler görüyorum, rüyamda çizim yapıyorum olmuyor beceremiyorum sonra gergin bir şekilde uyanıyorum falan. Yarınki Yerleştirmeler Tarihi sınavıyla final haftasını kapatacağım ama asıl ödevler korkutuyor beni. :/ Yaa öyle işte. Şimdi gideyim de tarihe başlayayım zaten bölümde severek çalıştığım tek ders o. Çarşamba günü görüşmek dileğiyle kendinize iyi bakınnnn. 

Dipnot: Başlıktaki öbür cinler Gabriel Garcia Marquez amcamızın Aşk ve Öbür Cinler adlı kitabından alıntı. Üslubu biraz donuk olsa da iyi kitaptır okumanızı öneririm yani. Araya küçük çaplı bir kitap yorumu da sıkıştırdığıma göre artık kaçabilirim, hadi bye! :D

Okuduğum İlk Kitaplar. :)

Hepimizin okulda okutulan Cin Ali serisi dışında okuduğu bir kitap vardır ve devamında bize okumayı sevdiren diğerleri. Bu yazımda da o güzel kitaplardan bahsetmek istiyorum. Okuduğum ilk kitap Kırmızı Balon'du. İncecik, büyük yazılı ve hemen hemen her yaprağında bir resim bulunan bir kitaptı. Buna rağmen annemle beraber okuduğumuz bu kitabı bir haftaya yakın bir sürede bitirmiştim. Bir sayfasını ben okurdum, diğer sayfayı da annem okurdu bana. Kardeş kardeş okuyorduk yani annemlerin kocaman yatağında. Bu arada iki yaşındayken o yataktan düşmüşüm, kafatasımın bir şeyi çekilmiş falan ama ne olduğunu hatırlayamadım şimdi. Eniyle boyuyla cidden kocaman bir yataktı yani. :D Kitaba geri dönecek olursak Erdal Öz Albert Lamorisse'in Kırmızı Balon adlı kısa filminden esinlenerek yazmış bu kitabı. Kitapta da filmden kareler var resim

Bu Hafta Okuyacaklarım #1

Okumam gereken fazlasıyla kitap var haliyle ne okuyacağıma karar veremedim bir türlü. Bende kura çekmeye karar verdim, okumak istediğim 5-6 kitabı kağıtlara yazıp iki tanesini çektim. :D Aslında bir tane çekecektim çünkü Kürk