31 Ağustos 2014 Pazar

Kitap Yorumu: Yürüyen Şato - Diana Wynne Jones

2 yorum:



Tanıtım yazısı:

Hayao Miyazaki'nin Oscar adayı olan animasyon filmi Yürüyen Şato'nun asıl hikâyesi…
Diana Wynne Jones'un usta kaleminden çıkan eğlenceli, macera ve sürprizlerle dolu olağanüstü bir roman… 
Sophie Hatter üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara bir talihe sahiptir, öyle ki kısmetini aramak için evinden bile ayrılamamaktadır. Ancak farkında olmadan Çöl Cadısı'nın hiddetini üstüne çektiğinde, korkunç bir büyünün etkisi altında kalır: O artık yaşlı bir hanımdır. Bu berbat durumdan kurtulmasının tek yolu, tepelerde durmadan hareket eden bir şatodan, Büyücü Howl'un şatosundan geçmektedir. Sophie büyünün bozulmasını sağlamak için, kalpsiz Howl'la başa çıkmaya, bir ateş ciniyle pazarlık yapmaya ve Çöl Cadısı'yla karşı karşıya gelmeye mecburdur. Bu macera sırasında Howl'un -ve kendisinin- bilinmeyen ve olağanüstü yanlarını keşfedecektir.


"Mizah, büyü ve aşkın muhteşem bir karışımı. Publishers Weekly
"Diana Wynne Jones son kırk yılın en iyi çocuk kitabı yazarı…"
Neil Gaiman


Kitabı tanıtım yazısında geçen animasyon Howl's Moving Castle sayesinde keşfettim. İçinde mizah, macera, fantastik ögeler, romantizm yani kısacası her şeyi barındıran harika bir filmdir mutlaka izleyin, izlettirin. ^_^ Yürüyen Şato farklı kasabalara hatta farklı dünyalara açılan, ateş cini yardımıyla çalışan bir yer. Büyücü Howl'un evi olan bu mekan her açıdan sihir dolu. Etraftaki herkes Howl'u farklı isimlerle, farklı karakterle tanıyor. Benim bakış açımı soracak olursanız fazla yetenekli ve bunun farkında olan biraz kibirli bir genç diyebilirim. :3 Sophie'ye gelecek olursam, üç kız kardeşin en büyüğü olmanın verdiği sorumluluk duygusuyla sönük kalmış ama güçlü bir kız. Babaları vefat edince kızların hepsi farklı yerlere dağılırken Sophie'ye şapka dükkanında kalmak düşüyor. Bir gün dükkana cadının gelmesi ile Sophie'nin sakin hayatı tepetaklak oluyor ve kendini yaşadığı kasabadan uzakta, Howl'un şatosunda buluyor.

Yürüyen Şato akıcı, şirin detaylarla ve sağlam karakterlere dolu bir kitap. Fantastikseverleri zaten tatmin eder çünkü kitabın her sayfası bu türün ögeleriyle dolu. Kitapta filmde olduğu kadar romantizm yok açıkçası o konuda hüsrana uğradım. Yine de okuduğum çoğu fantastikten iyiydi, kendine has konusuna akıcı üslubu eklenince baya güzel bir kitap oldu benim için. 

Yürüyen Şato'yu okumak isteyenlere tavsiyem önce filmini izleyin, öyle olunca okuması daha zevkli oluyor. Kitabı okuyanlar varsa görüşlerini bekliyorum, daha detayını öğrenmek isterseniz yine yorum atabilirsiniz. 

27 Ağustos 2014 Çarşamba

KCBT / Yeni Dünya - Anna Carey Kitap Yorumu

7 yorum:


Kitap Canavarlarının Blog turları kapsamında okuduğum distopya türündeki Yeni Dünya'nın yorumu ile karşınızdayım. Tanıtımı yazısında  bahsettiğim üzere kitap yaşanan bir salgın sonrası dünya nüfusunun çoğunun yok olmasının ardından gelen kaos döneminde olanları anlatıyor. Olanları Eve'nın bakış açısıyla izliyoruz. Salgın da annesini kaybetmiş ve küçük yaşta yetim kalmış olan Eve sadece kızların okuduğu bir yatılı okulda eğitim görmektedir. Okul kızların her ihtiyacını karşılayan, onları inşa edilen Kum Şehrinde birer doktor, öğretmen, ressam gibi mesleklerde yer almalarını sağlayacak olan bir yerdir. Kum Şehri salgın sonrasında başa geçen krallarının Yeni Amerika hayaliyle kurmak istediği, insanları tekrardan refaha ulaştıracağına inandığı yer bu arada. Okulla alakalı söylemem gereken en önemli şeyi sona bıraktım o da şu ki verilen eğitimlerin hepsinde erkeklerin korkunç, güvenilmez, uzak durulması gereken varlıklar oldukları anlatılıyor. Eve okul birincisi, ressam olmak isteyen ve sanatta oldukça yetenekli ola bir kızımız. Okulun tüm kurallarına istisnasız uyuyor olması da öğretmenlerinin onun için farklı bir plan yapmasına neden olacak ama Eve'nın hiçbir şeyden haberi yok.Okuldaki son gecesinde  her şeyin düşündüğü kadar toz pembe olmadığını anlayınca yapabileceği tek bir şey olduğunu fark ediyor, bu okuldan ve gidecekleri diğer binadan kaçabildiği kadar kaçmak.


Yeni Dünya ilk sayfasından itibaren okuyucuyu kendine bağlayan bir kitap, okurken sıkmıyor, gereksiz paragraflarla insanı boğmuyor. Sade dilinin yanında asıl bağlayan şey temponun yüksek olması. Hep bir saklanma, kaçma halindeler bu yüzden en sakin anlarında bile acaba şimdi bir şey mi olacak düşüncesiyle çevirdim sayfaları. İlerleyen bölümlerde kitaba dahil olan erkek karakterler salgını onların açısından da izlememizi sağladı ki Eve'ya adapte olup sadece kadın bakış açısını gördükten sonra erkek karakterler hakkında bir şeyler öğrenmek beni de en az Eve kadar şaşırttı. Yeni Dünya okuyacak farklı bir şeyler arayanları tatmin eden bir kitap, çok kalın olmaması sayesinde bir gecede bitirip farklı bir kitaba geçmenize de olanak sağlıyor. Yaz sıcağında ağır klasiklere boğulmaktansa tercihiniz bu tarz kitaplar olsun bence. :3 

Canavarlar olarak Pegasus desteğiyle iki kişiye Yeni Dünya'yı hediye ediyoruz. Çekilişe katılmayı unutmayın!


a Rafflecopter giveaway

26 Ağustos 2014 Salı

Kitaplığımdaki En İyi On Kitap Kapağı

6 yorum:

Bir mim yazısı ile karşınızdayım, daha önce kitap takası yaptığım ve blogunu severek takip ettiğim Kitap İklimi beni mimlemiş. :) Kitaplığımdaki en iyi on kapağı seçmek gerçekten zor çünkü kıyaslama yapmak benim için kolay değil. O yüzden aklıma gelen çok sevdiğim kapakları paylaşacağım. ^_^

Seraphina - Rachel Hartman


Azap - Lauren Kate


Düşüş - Lauren Kate


Paranormal - Kiersten White


Ötekiler Arasında - Jo Walton


Evrenin Ötesi - Beth Rives


Montague Amca'nın Dehşet Hikayeleri - Chris Priestley


Karanlık Tepeler Hattı - Patrick Carman


Çan -  Franny Billingsley


Boğulan Kız - Caitlin R. Kiernan



Aklıma gelen kitaplar bunlardı, belki kitaplığımı tek tek incelesem başka şeyler seçebilirdim ama çoğu kitabın kapağını beğeniyorum zaten. :) Benim mimlediklerime gelecek olursak Kitap Sarayı , Mavi Kalem ve Nora'nın Kitaplığı. Hadi canlarım en güzel kapaklarınızı bekliyorum. :D













20 Ağustos 2014 Çarşamba

Kitapyurdu Alışverişim ve Diğer Kitaplar

9 yorum:

Benim için alışverişlerin en güzeli kitap alışverişi yapmak. Hele bir de uzun zamandır beklediğin bir indirim gerçekleştiyse süper ötesi oluyor. ^_^ Geçen hafta Kitapyurdu İthaki Yayınları kitaplarında %40 indirim yapmıştı. Uzun zamandır İthaki kitapları düşse de alsam diye bekleyen birisi olarak bu indirime balıklama atladım tabii. Aldığım kitaplar yukarıda gördükleriniz, daha çok alacaktım ama bu yedi kitap bile bütçemde küçük çaplı deprem yaratacak kadar çok tuttuğundan şimdilik en çok merak ettiklerimi alayım dedim.

Kitapyurdu'ndan daha önce hiç alışveriş yapmadım, genelde Okuoku'dan alırım bilirsiniz. Ordan daha çok yorum okuyordum kim ne demiş diye bakıp sonra Okuoku'dan sipariş ediyordum. İthakiler nerdeyse yarı fiyatına düşünce deneyeyim dedim iyi ki de denemişim. Kitaplar sağlam bir paketle geldi, ayrıca içinden kahve ve ayraçlar da çıktı. Pazartesi verdim sipariş perşembe günü elime ulaştı yani hızı da gayet iyi. Kısacası kitapyurdundan memnun kaldım ve ileride alışveriş yapacağım sitelerden biri oldu. Şimdi de kitaplara sırayla bakalım neler almışım az biraz açıklayayım. ^^


Altın Pusula'nın filmini çok beğenerek izlemiştim, seriyi almak uzun süredir aklımdaydı. Yalnız ikinci kitap olmadığından bir ve üçü aldım ikinciyi de sahaflardan bulurum artık. Her insanın kendi cininin olduğu bir dünya sizce de şahane değil mi ya böyle en iyi arkadaş gibi falan ne hoş. :)


Yürüyen Şato konusu itibariyle çok ilginç bir kitap. Howl's Moving Castle'ı izlemeden önce de kitabı görmüştüm ama çok ilgimi çekmemişti. Animesini izledikten hemen sonra kitabı almaya karar verdim ve şansıma indirimli buldum.^^ Sophie'ye yapılan büyü sebebiyle yaşlı bir kadına dönüşmesi ve yakışıklı büyücü Howl'un yürüyen (yer değiştiren de denebilir) şatosuna gitmesinden sonra olanları anlatan harika bir film. Mutlaka izleyin, izlettirin. Filmi bu kadar güzelse kim bilir kitabı nasıldır. :3



Bu seriyi okumayan bir tek ben mi kaldım? Kitapçıya her girdiğimde elime alıp karıştırırdım ama hem fiyatı hem de kalınlığı gözümü korkuturdu. :D Ne zaman okurum bilmiyorum araya tur kitapları falan da girecek ama iyi ki almışım diyorum, biraz Ötekiler Arasında'yı anımsattılar bana. Umarım en az onun kadar güzeldirler. 

 Ejder Kanadı bu alışverişin bilinmeyen kitabı. Son zamanlarda fantastiğe, özellikle de farklı dünyalarda geçenlerde kafayı taktım. Bunun sebebi Ötekiler Arasında'yı inanılmaz sevmiş olmam. Mori sürekli bu tarz kitaplar okuyordu biraz ona özendim sanırım. Ejder Kanadı konusundan anladığım kadarıyla fantastiğin her çeşidinden varlıklarla dolu bir kitap. Hevesim kaçmadan okumak istediğim için yakın zamanda okunacaklardan biri olarak listemde.




Cesur Yeni Dünya bence herkesin kitaplığında bulunması gereken bir klasik. Bu düşünceyi güderek sepete onu da attım. Okunma tarihine daha var gibi ama belli de olmaz.^^


Kitapyurdu'ndan aldıklarım bunlardı. Bir de gezerken beğenip aldığım kitaplar var. Gerçi onları uzun zaman önce paylaşacaktım ama stajdı işti derken bloga girmeye fırsat bulamadım, biraz da üşendim yalan söylemeyeyim. ^^


Beyaz Kedi ve Undine D&R indiriminden aldıklarım. Beyaz Kedi'yi  okudum, yorumunu yakında bloga koyacağım. Seri devamını almayı düşünmüyorum ama onu şimdiden söyleyebilirim. Undine şirin peri masallarını anımsattı, üstüne gotik havası da olunca gördüğüm gibi aldım. Meleklerin Kanı'nı Migros'daki indirimlerden aldım, bu tarz kitaplarla aram çok iyi değil aslında ama meleklerin yönettiği bir dünya ilgimi çekiverdi. :P Duygu yayınevinden gelmişti, aslında bu kitapları haftalar öncesinden yeni kitaplar başlığı altında paylaşacağımdan fotoğrafa koymuştum ama kısmet olmadı. Kısacası bir sürü yeni kitabım oldu, mutluyum ve hala deli gibi kitap almak istiyorum. :D Siz son zamanlarda hangi kitapları aldınız veya aldıklarımdan okuduklarınız varsa görüş bildirin benim de fikrim olsun. Herkese iyi geceler, geceyi kitapla geçirenlere iyi okumalar. ^_^







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...