9 Mayıs 2014 Cuma

Hangi Kitabı Okusam?

18 yorum:

Boğulan Kız bittikten sonra İmago'ya başlayayım dedim. Kitap iyi hoş, güzel gidiyor ama şu kısıtlı zamanımda elime alıp "işte şimdi biraz kaybolabilirim" diyeceğim tarzda değil. Şu aralar dinlenmek için okumaya dğeil okumak için zaman yaratmaya ihtiyacım var yani biri bana deli gibi okumak isteyeceğim bi' kitap tavsiye etsin lütfen. :( Kitaplığım okumadığım kitaplarla dolu aslında onların arasından okumak istediklerimi sayayım siz bana şunu okuyabilirsin ben çok beğendim deseniz şahane olur.^^

Mesela şu an yazdığım kitaplar okusam mı acaba kararsızlığımdan dolayı bekleyenlerin bir kısmı. Sanırım bana Jo Walton'un Ötekiler Arasında'sı gibi akıp giden fantastik, biraz romantik biraz sorgulayıcı ve içi kitap dolu bir kitap lazım. Lucian tarzı bir kitap da biliyorum diyorsanız asla hayır demem.

Dracula - Bram Stoker
Yokyer - Neil Gaiman
Köken - Jennifer L. Armentrout
Seraphina - Rachel Hartman
Medyum - Stephen King
Yazma Sanatı - Stephen King
Kağıttan Kentler - John Green
Asi Melekler - Danielle Trussoni

Önerilerinizi bekliyorum!

1 Mayıs 2014 Perşembe

Kitap Yorumu: Boğulan Kız - Caitlin R. Kierman

4 yorum:

Bir kız, iki hayalet, bir kurt ve bir siren. Boğulan Kız'ı  elime aldığımda  okuduğum belli fantastiklerden farklı olacağını biliyordum ve öyle de oldu. Hatta bitirdiğimde kitabın fantastikten çok psikolojik roman kategorisinde olduğuna karar verdim. Doğaüstü ögeler üstüne kurulu olsa da Boğulan Kız daha farklı olduğunu hissettiriyor. Imp, hem ressam hem de çok iyi yazıyor ve şizofreni hastalığı olan genç bir bayan. Eva ise onun bir türlü kurtulamadığı Siren'i, kırmızı başlıklı kızı, kurdu ve hayaleti. Imp'ın takıntılı olduğu Boğulan Kız tablosundaki kadın. İkisinin hayatı nerede nasıl kesişmiş açıkçası hala anlam veremedim, Boğulan Kız soru işaretlerini sonunda dahi bitirmeyen bir kitap oldu benim için. Gerçeğin açığa çıktığını düşündüğüm anda bile bu doğru mu yoksa Imp'in zihninde yarattıklarından biri mi diye düşündüm. Bu karmaşa hem okuma isteğini azaltıcı hem de anlam derinliğinde kaybolmanıza sebep verici cinsten. Çok yönlü kitapları seviyorum belki de Boğulan Kız'ı bu yüzden sevdim. Homeros'un Sirenleri de sık sık hikayeye dahil olup lisede okuduğum kitapları hatırlattı, kitap içinde kitap olmasını hep hoşuma gitmiştir.  Büyük ihtimalle bu sene okuduğum kitaplar arasında yorumlamakta en çok zorlandığım Boğulan Kız olacak. Kitapta çok ilgimi çeken kısa bir paragraf vardı, aslında Boğulan Kız'ın özeti bu kısım bile olabilir.

Ölüler, ölü düşünceler ve sözde ölü anlar gerçekte asla ama asla ölü değildir, hayatımızın her anını onlar biçimlendirir. Onları önemsemeyiz, onlar da güçlerini buradan alır. 

Kitabı beğendim mi evet, umduğumdan daha iyi çıktı mı, hayır. Ama kesinlikle boş bir kitap değildi. Şiirler, eski kitaplar ve eski müziklerle doluydu. İntihar etmeyi düşünüyorsanız okumayın dermişim. :P ( En iyisi kitabı okuyun ve intihar etmeyi düşünmeyin.) Tekrar okuyup özümsesem daha iyi olacak gibi. Bir de bu dörtlük var kitabın başında bulunan.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...