Herkese merhaba. Bu yazımda kitap yorumu/ incelemesi yaparken dikkat ettiğim ve bana göre dikkat edilmesi gereken şeylerden bahsetmek istiyorum. Aslında böyle bir yazı yazma düşüncem yoktu, zaten kitap incelemesi konusunda kendime çok güvenmiyorum, süper eleştiriler yapmadığımın farkındayım yani. Ancak çok sevdiğim bir kitabı araştırırken denk geldiğim bir inceleme "eh yok artık" dedirtti ve bu konuda yazmam gerektiğine karar verdim.
Bildiğiniz üzere eskiden Kitap Canavarları'nın üyesiydim, son sınıfa doğru derslerim ağırlaştığı için turdan ayrıldım. İlk turlarımızdan birisi de İthaki Yayınları'ndan çıkan Ötekiler Arasında'ydı. Tur içinde sanırım kitabı en çok beğenen ben oldum haliyle çok beğendiğimi belirten bir yazı yazdım. Kitap bana o kadar tanıdık geldi ki hakkında başka ne bulurum, kim ne demiş diye internette araştırma yaparken bir bloggerın yazısına denk geldim. Kendisini burada paylaşmayacağım çünkü kimseye bir suçlama yapmıyorum. Ötekiler Arasında yorumlarını incelerken hatrı sayılır bir kesmin kitabı fantastik olarak nitelendirmediğini gördüm, bana göre büyülü gerçeğin ve mistik edebiyatın en iyi örneğiydi, herkesin kendi düşüncesi ona bir lafım yok. İşte o denk geldiğim yazı kitabın fantastik olmadığını belirtmekle kalmamış, "...aranızda hâlâ Ötekiler Arasında'yı fantastik diye niteleyecek biri kaldıysa hepinizi tek tek Kitap'la ilgili tanıtımların yazıldığı başka, sığ bloglara alalım sevgili okuyucular. Burada sadece "fantastik" dendiğinde gerçek bir eser okuyunca doyanlar kalsın." gibi bir ifade kullanmış. Kitabı yerden yere vurmakla kalmayıp bir de okuyucuya hakaret etmiş yani. Bugüne kadar yaptığım kitap yorumlarında ağır eleştirdiğim tek kitap Tatlı Bela olmuştur. Onu da karalamadan, belli sınırlar çerçevesinde yaptım. Çünkü zevkler ve renkler tartışılmaz diye bir olgu var. Sizin beğenmediğinizi başkası beğenebilir, beğendiğiniz ise diğerleri tarafından olumsuz eleştiriler alabilir. Önemli olan o eleştiriyi yaparken okuyucu sadece bir yöne itmeden yapabilmek. Elbette görüşünü paylaşacaksın ama başkalarınınkine saygı duyacak şekilde yapacaksın bunu. Kimsenin kimseyi aşağılamaya hakkı yok. Bir avuç bloggerız zaten (kitap bloggerı olarak yani) eleştiri yaparken okuyucuya taş atmayın bari. Aynı durum geçtiğimiz günlerde Gözlerindeki Canavar kitabında da yaşanmıştı. Birkaç kişi kitabı öyle yerden yere vurdu ki konu okuyucuya kadar sıçradı. Ben bunu doğru bulmuyorum. Başkasının zevkine hakaret etmeye hakkınız yok, yorum yaparken buna dikkat edin lütfen.
İnceleme yazısı yazarken her satırında olmasa da biraz objektif olmaya çalışalım, o yazıyı kendinizi tatmin etmek için koyacaksanız bir şey diyemem ama bu ne derece kitap bloggerlığı olur tartışılır. Okuduğumuz şeyi başkalarıyla paylaşabilmek gerçekten güzel bir şey, özellikle ortak zevklerde birkaç kişi bulunca bu paylaşımlar daha da keyifli bir hal alıyor. Eleştiriyi özgürce yapmak ama bunu yaparken karalamamak çok önemli. Birde bunun zıttı var, yayınevine yaranayım derken her kitaba şahaneydi bayıldım yazmak. Öylesi ayrı bir saçmalık neden yapılıyor anlam veremiyorum. o_o Bu iki uca, karalamak ve abartmaya dikkat ettiğimiz sürece ortalarındaki özgür boşlukta sınırsızca yazabiliyoruz zaten. Gereken tek şey biraz özen, biraz saygı, biraz objektiflik. Abartılı yorumu okuyup kitabı alan okuyucuya da yazık, karalama yüzünden seveceği bir şeyi kaçıranada. Kafanızı daha fazla şişirmeden yazımı burada sonlandırayım, herkese iyi geceler. ^.^