Herkese merhaba! Yazmayalı çok uzun oldu biliyorum, asıl
bilgisayarımın klavyesinde sorun var. Şu an laptopumdan yazıyorum ama evde
kablosuz ağ olmadığından yayınlamak için masaüstüne göndereceğim. Ya işte böyle
zor koşullarda bloğuma yazı koymaya çalışıyorum. :D Yazının konusuna gelecek
olursak, ocak ayında dört tane kitap okudum. 2015’in ilk ayı için bu rakam iyi sayılır
ama önümüzdeki aylarda daha çok okumak istiyorum. Geçen sene özellikle yaz
aylarından sonraki dönemde hiç kitap okuyamadım desem yeridir. Bu yıl onun
açığını kapatıp kitaplığımdaki okunmamış tüm kitapları bitirme gibi bir hayalim
var ama bakalım.
Ocak ayında okuduğum kitaplar: Undine, Çavdar Tarlasında
Çocuklar, Cadının Oğlu ve Cennet Ateşi Şehri’nen oluşuyor. Undine gotik –
romantik severlerin beğenerek okuyacağını düşündüğüm kısa bir öykü. 1809’da
Friedrich De La MotteFouque tarafından yazılmış. Ortaçağ şövalyeleri ile peri
masalı birleşimi olan öyküyü çok beğenerek okudum. Çavdar Tarlasında Çocuklar
okumakta geç kaldığım kitaplarımdan biriydi. Çok özgün bir kitaptı gerçekten
iyiydi. Yani o kadar sıradan bir konuyu aktarmak, bu kadar iyi aktarmak herkesin
yapabileceği bir şey değil. Karakterlerin küçük detaylarla canlandırılması
olsun, yazım dili olsun (çevirisinin çok iyi olduğunu belirteyim)
bitirdiğinizde üstünde düşünmek isteyeceğiniz bir eseri bitirdiğinizi
hissediyorsunuz. Okumayan herkese şiddetle tavsiye ederim.
Cadının Oğlu hakkında bir inceleme yazısı yazmıştım. Buradan
ona bakabilir ve kitap yorumunu okuyabilirsiniz. ^^ Ve son olarak Cennet Ateşi
Şehri… En sona en iyisini sakladım. 6 kitaplık Ölümcül Oyuncaklar Serisi’nin
son kitabı. Hem kitabın hem de serinin detaylı incelemesini yapacağım, ve seri
sonu kitabı olarak Cennet Ateşi Şehri’nin uzun zamandır okuduğum en tatmin
edici son olduğunu belirteyim. Cassandra’nın Cehennem Makineleri Serisi’ni de
okumuştum ve sonundan çok memnun kalmamıştım ama bu seferki öyle olmadı. Hem
her karaktere ne olduğunu kimseyi atlamadan detaylıca
aktarmış hem de ileriki serisinde neler olabileceğine dair açık bir kapı
bırakmış. Ahh ah zaman geçiyor, seriler bitiyor. L
Çok sevdiğiniz bir seriye veda etmek hiç kolay olmuyor gerçekten. O
karakterlerle bütünleşmişken pat diye kopmak şok etkisi yaratıyor desem yalan
olmaz. Neyse ki gölge avcılarını anlatan yeni bir seri gelecek, onu düşünerek
avutuyorum kendimi.
Ocak ayında okuduklarım böyleydi. Siz geçtiğimiz ay neler
okudunuz?
Çavdar Tarlasında Çocukların taaa ilk gönülçelen hali vardı evde, 1960ların sonunda basılan. sanırım türkiyedeki ilk baskılarından biri, belki de ilki. tanrım, yazarken utandım ve ben hala okumadım.
YanıtlaSilHahah olsun istediğiniz zaman okursunuz :D Eski baskılar hep daha ilgi çekici oluyor. :)
SilOkumayı istediğim kitapları okumuşsun.Yazılardan sonra da listemde baş sıralara yükselttim bazılarını.Özellikle de Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı hep almak istiyordum :) Benim de kitaplarla ilgili bir blogum var ve bir göz atarsan cidden çok mutlu olurum - 30secondstobooks.blogspot.com
YanıtlaSilÇavdar Tarlasında Çocuklar çok güzeldi tavsiye ederim. Bloguna baktım şimdi, yeni sanırım hayırlı olsun. :)
SilAyy çok teşekkürler.Aslında uzun süredir istediğim bir şeydi ama bir türlü cesaret edemiyordum :) O zaman yakın zamanda ben de okurum bu kitabı :)
SilUndine bende de var okuyacağım ilk fırsatta, Can Yayınları Gotik Edebiyat serisini tamamlama hayalim var da:p Undine de çok sevdiğim birinden hediye. ^^ Çavdar Tarlasında Çocukları severim ^_^ O kadar yoğunum ki bu aralar sadece 5 kitap okuyabildim ben de :( Ama hepsi çok güzel kitaplardı *_*
YanıtlaSilBen 4 kitaba bile fena değil dediydim utandım şimdi. *-* Undine çook güzeldi belki herkes sevmez ama kuzgun severler beğenir. ;)
SilYabancı yazarların eserlerini bir tülü okuyamıyorum nedense. Ancak bir edebiyat öğretmeni olarak neredeyse bütün Türk klasiklerini okudum. Herkese iyi okumalar...
YanıtlaSilZevk meselesi ama en azından Marquez'i okuyun bence, seversiniz diye düşüyorum. :)
Sil