Avalon'un Sisleri 1. Kitap: Büyü Ustası - Marion Z. Bradley / İnceleme

Marion Zimmer Bradley'nin yazdığı Avalon'un Sisleri Serisi, Arthur döneminde yaşanan tarihi olayları masalsı bir dille aktaran şahane bir kitap. Dört kitaptan oluşan serinin birinci kitabı olan Büyü Ustası hem bilgilendirici hem de merakla okumanızı sağlayacak bir kurguyla yazılmış. Kitapta ilk olarak Hristiyanlığın Pagan inanışları ve kadınların özgürlüğü üzerinde kurduğu baskıyı gözlemleyebiliyorsunuz. Kilisenin yaptığı bu baskılar eleştirel bir dille anlatılmış. Feminist yaklaşımla yazılan mistik - fantastik kitapları çok seviyorum. Bradley bu kitabında kadın karakterleri ön plana çıkarmış ve onları başarılı bir şekilde işlemiş.

Büyü Ustası Kral Arthur'un öncesinden başlıyor. Kitabın temelinde Tanrıça inancı çevresinde birleşen kadınların yaşadıkları ve Avalon'un kaderi var. Arthur'un anneden öz kardeşi Morgaine, kitabın ilk sayfalarında anlatıcı kimliği ve kederli cümleleriyle karşımıza çıkıyor. Kadın olmak zor çünkü Tanrıça inancı taşıyorsan tamamen ona aitsin ve sana yazılan kadere göre hareket ediyorsun. Hristiyan kadınlar zaten kocalarının gölgesinde yaşamaya çalışan bitkiler gibi. Morgaine bunların arasında kaybolduğunu hissettikçe okuyucu olan ben de Avalon'a giden sisli gölün içinde kaybolmuş hissine kapıldım. Bradley kadınları anlatırken kederlerini ve güçlerini ön plana çıkarmış. Bunların üstüne Avalon'un gizemleri ve tarihi kurgu da eklenince ortaya sağlam bir kitap çıkmış. 

Büyü Ustası için kötü yönde hiçbir eleştirim yok. Kelt mitolojisine ilgi duyan birinin beğenerek okuyacağını düşünüyorum. Okurken biraz açık görüşlü olmakta fayda var, özellikle Tanrıça inanışı konusunda. Serinin diğer üç kitabı da elimde olduğu için mutluyum. Maalesef yeni baskıları yok ama sahaflardan bulabilirsiniz. Aslında yayınevi bütün seriyi tek bir kitap olarak yeniden bassa şahane olurdu. ^.^ Son olarak, kitabın boyutu çok hoşuma gitti. Ne cep boy kadar küçük ne de hırkamın cebine sığmayacak kadar büyük. Hırkam dediğim babamın fazlasıyla büyük bir kapüşonlusu bu arada. :D Kitabı onun cebine koyup odadan odaya rahatlıkla geçebilmek nedense çok hoşuma gitti. Keşke kitaplar sayfa sayısı olarak daha kalın ama geniş ceplere ve ufak çantalara sığacak kadar küçük olsalar dedim kendi kendime. Bu da Büyü Ustası'yla alakalı böyle bir anımdı heheheh. Avalon'un Sislerini okuduysanız görüşlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın, herkese iyi günler.