29 Eylül 2014 Pazartesi

Kendimi Tutamadım...

1 yorum:
Ve yine kitap aldım. :D Resimde görmüş olduğunuz kitaplardan ilkini ukitap.com'daki bir kullanıcıdan çok uygun fiyata satın aldım, takas yapmak, kitap almak ya da satmak isterseniz ukitap'a mutlaka üye olun gerçekten güzel bir site. Martı yayınlarından çıkan kitap ise incelemem için gönderildi, kitabın kapağını çok beğendim kaliteli ve göze hoş gelen bir kapak olmuş. Konusu da ilgi çekici duruyor en kısa zamanda okuyup yorumunu bloga koyacağım. Diğerlerini de gezinirken kendimi tutamayıp aldım, Lux'u merak etsem de açıkçası diğer iki kitap için daha heyecanlıyım. Özellikle zamanında Rüyalar'ı almayı çok isteyip alamamıştım bakalım güzel miymiş. Kitaplardan okuduklarınız varsa görüşlerinizi yazınız lütfen, herkese iyi akşamlar. ^^



19 Eylül 2014 Cuma

Yeni Kitaplar^^

1 yorum:

İncelemem için gelen iki yeni kitabım da olduğuna göre bu aralar okuyacaklarım seçilmiş oldu. Kaplan Laneti'nin tasarımı tartışmasız kitaplığımdaki en iyi kapaklara girer. Diğer kitabımızın konusu ise baya ilgi çekici. Sadece telefonla konuştuğunuz birinin size aşık olması mümkün müdür okuyup göreceğim. Merak edenler için diyeyim ilk sırada Kaplan Laneti var. ^_^

9 Eylül 2014 Salı

Kitap Yorumu: Kurtlara Söyle Eve Döndüm - Carol Rifka Brunt

13 yorum:


Yorumlamakta zorlanacağım kadar güzel bir kitap bitirdim. Neredeyse bir yıldır kitaplığımda öylece durmuş, daha erken okumuş olsaydım keşke demiyorum hatta keşke hafızamı silip tekrar tekrar okuma imkanım olsa. Kitabın kapağını ve tanıtım yazısını inceleyince sizin aklınıza ne geliyor? Şahsen ben kapaktaki iki kızın aşkını anlatacağını düşünerek okumaya başladım. Ve düşündüğüm gibi çıkmadı. :D Kapaktaki kızlar, June ve Greta, abla kardeşler. Hikayeyi June anlatıyor. Greta sesinin mükemmelliği ile tanınan popüler bir kızken June orta çağa düşkün, neredeyse hiç arkadaşı olmayan ve çoğu zamanını dayısı Finn ile geçiren biri. Eskiden Greta ve June birbirlerinin en iyi arkadaşlarıyken bir gün Finn ortaya çıkıyor ve June'un ilgisi ona kayınca Greta ile aralarına bir soğukluk giriyor.Bu kitabın başlangıç zamanından önceki kısımlar. Başladığında ise ilk aşkı olan dayısını kaybetme korkusu yaşayan June'u ve umursamaz Greta'yı görüyoruz. Finn iyi bir ressam, oldukça iyi. Kitabın bir kısmında June'a anlattığı, resimlerdeki negatif bölge kısmı hakkında bir şeyler var. Oraya resme dair bir sürü ipucu ya da detaylar ekleyebiliyorsunuz. Greta da böyle birisi aslında, dıştan bakılınca umursamaz gelse de ilerleyen bölümlerde anlıyoruz ki bir şeye çok kızmış ve bunu içine atmış. 

"Senin için dileğim bu." demişti. "Senin, dünyanın en iyi insanlarını tanımanı istiyorum yalnızca."

Kurtlara Söyle Eve Döndüm'ü güzel kılan birçok şey var.  İlk olarak, June tam bir orta çağ hayranı. O dönemde daha az şey bilinmesi, daha zor koşullarda olunması, bazı şeylerin daha değerleri olması gibi bir sürü şeye bağlı. Hatta yalnız başına ormana gidip orta çağda yürüyormuş gibi yapıyor, bu çok hoşuma gitmişti. Arada geçmişe dönük olayların aslını anlatan kısımlar vardı, yazar kitabı yapboz gibi parçalara bölmüş ve sanki her seferinde bir parçayı yerine oturtuyordunuz. Hiçbir karakter mükemmel değildi, hepsinin geçmişte ya da o anda yaptığı hatalar vardı. Ama hiçbir hata da geri dönülemez değildi.

"Her şeyi en ince ayrıntısına kadar inceleyerek gördüğüm şeylerin içinde bir düzen bulmaya çalışıyordum. Yeterince dikkatli bakarsam belki de dünyanın parçaları bir araya gelip anlayabileceğim bir bütün oluşturur umuduyla yapıyordum bunu."




Aslında bu yorumu yazarken kitap hakkında neredeyse hiçbir şey anlatmadım. Okuyup görmeniz daha güzel olur çünkü. Akıcı olmasından ve kendine özgün kurgusundan bahsetme gereği bile duymuyorum. ^.^ Yaz boyunca okuduğum en güzel kitaptı Kurtlara Söyle Eve Döndüm. Romantik - dram türünü seviyor ve farklı bir şeyler arıyorsanız okumanızı şiddetle tavsiye ederim. ^^

Ek: Goodreads yorumum da baya bir şeyi açıklıyor aslında:

Bitirdiğimde hafızamı silip tekrar tekrar okumak istediğim bir kitap oldu. Tabloları, orta çağ orman gezilerini, pire sirkini, sevdiğimiz insanların kokusu sinmiş paltoları, sevdiğimiz insanlarla birlikte denediğimiz ilk içkiyi, ilk sigarayı ve onları kıskandığımızı kabullenmeyi okudum. Sevginin her çeşidini hissettiren ve sevdiğin insanlar uğruna göze alabileceklerinin sınırı olmadığını gösteren bir kitaptı. Çok daha fazlası vardı aslında, bu kitapta bir şeyleri kabullenmek vardı. Ve her şeye rağmen elimizde bize kalan hatıralarla yola devam etmemiz gerektiğinin bilinci. Belki bir gün biz de içimizdeki ormanda sinsice dolaşan kurtlara dönüp eve döndüm diyebiliriz. O zamana kadar negatif bölgelerde kaybolmamaya çalışarak dolaşıp duracağız işte.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...