Mackie Doylenin tünellerden ve karanlıktan geçip küçük prenses dövmeli birisinin ölü kızları yönettiği Gentry adlı kasabada yaşadığını düşünürsek bizden biri değildi. O bir Yer Değiştirendi, on altı yıl önce bir bebek arabasıyla sokağa bırakılmış bir çocuktu.
Şimdi kana, demir ve kutsal zeminlere karşı alerjisi olmasına rağmen insanların dünyasında hayata kalmaya çalışıyordu.
Mackie bizimle olabilmek için her şeyi yapardı. Sadece gitar çalmak ve çok sevdiği Tatei bulmak istiyordu. Ama Tatenin daha bebek olan kardeşi kaybolunca Mackie kendisini aşağı dünyada ki Gentry kasabasında bulmuştu.
Mackie bizim ve onların dünyasındaki gerçek yerini bulmak için karanlık yaratıklarla yüzleşmek zorundaydı.
Yer Değiştirenler için ilk söyleyeceğim şey okuduğum diğer fantastik kitaplardan çok farklı olduğu. Mackie Doyle bir yer değiştiren daha doğrusu o küçükken ailesinin asıl bebeği alınmış ve yerine Mackie koyulmuş. Mackie tam olarak bir insan değil, ırkı zombimsi bir şey ama kitapta zombi olarak tasvir edilmiyorlar. Ölüp geri gelenler diyeyim ona. Ve ırkının getirisi olan bir durumu var, demir içeren şeylere alerji. Kan da buna dahil. Kitabın kapağındaki metal eşyaların sebebi ise halkın bebeklerini korumak için aldığı önlemler diyebilirim. Neyse, konusu itibari ile oldukça ilgi çekici bir kitap Yer Değiştirenler. Gentry kasabasının altında başka varlıklar yaşamaktadır ve bu varlıklar her yedi yılda bir tanrılarına kan dökmek amacıyla kasabadan bir çocuk kaçırıyorlardır.Tate'in (Mackie'nin hoşlantısı değişik bi kız) kız kardeşi de kaçırılmış ve yerine başka bir beden bırakılmıştır. Kız kardeşinin öldüğüne inanmayan Tate Mackie'nin bir şeyler bildiğinden emindir ve devamında olaylar gelişir.
Karakterlere bakacak olursak Mackie'yi ilk başta kız sanmıştım. Tavırları, konuşma tarzı falan sanki erkek olmaktan çok uzaktı. Alice adında bir kızdan hoşlanmasa bu kesin kız derdim yani. Biraz içine kapanık biri ve çevresindeki metal eşyalardan ötürü fazlasıyla hasta. Metal solumak demek onun için zehirlenmek demek ve kasaba halkı varlıklardan korunma adına her yere metal eşyalar asıyor. Babası kasabanın kilisesinde rahip, annesi ise ya hemşire ya da doktor ondan emin değilim. Bir kardeşi var, Emma. Daha doğrusu ablası. Kitaptaki en sevdiğim karakterdir kendisi, biyoloji ile ilgileniyor ve Mackie'yi çok seviyor. Çok şirin bir kızdı. Tate'e gelecek olursam, erkeksi bir kız. Sert, kavgadan kaçınmayan, açık sözlü vs. Mackie onun yanında daha sönük kalıyordu açıkçası nasıl birlikte oldular hiç anlam veremedim.
AHS'deki Tate ve Violet görünüş olarak kitaptaki Mackie ve Tate'le baya uyumlu oluyor bence. :)
Kitabın iyi ve kötü yanlarına gelecek olursam, iyi yanı gotik havası ve karakterlerin gerçeğe yakın tutumlarıydı. Vıcık vıcık ergen kitapları olur ya öyle değildi kesinlikle. Kötü yanı ise bana biraz durgun geldi ve korkmak, en azından gerilmek istiyordum ama olmadı. Yavaş ilerleyişi okumayı biraz zorlaştırdı ama sonuç olarak farklı bir kitap okumak isterseniz Yer Değiştirenler'i tavsiye ederim.
Bir ara mutlaka okumak istiyorum. = )
YanıtlaSilEn kısa zamanda okursun umarım. :)
Sil